17 Şubat 2013 Pazar

Organik mevzu uzerine..


Bu siralarda bu konu ile ilgili pek cok konusma oluyor. Ben de kendimce yasadiklarimi anlatmak isterim. Ailemizin 3. T'sinden sonra beslenme seklimizde de degisiklikler yaptik. Basta ona organik gidalar aliyorduk. Sonra organik ya da dogal aldigimiz gidalarin tatlarindaki farkliliklardan sonra 'Biz niye kaliteli beslenmiyoruz?' diyip tum evin mutfak alis- verisini organige cevirdik. 'Pahali mi?' derseniz bizce degil. Migros meyve- sebze alis-verisi ile kafa kafaya geliyor ki cidden degiyor.  Organik urun takintimiz yoktu ancak yavas yavas gorup tatdikca beslenme tercihimiz bu yonde yapmaya basladik. Muzun tadi gercek muzun tadinda, kokusuyla tadiyla bildigimiz muz, belki garip gelecek ama sarimsak halis muhlis Taskopru Sarimsagi kullaniyorum onun bile tadi farkli, kucucuk bir dis bile yetiyor, biz yillar icinde sarimsagin tadini bile unutmusuz.

Mutfak alis-verislerimizi genelde Feneryolu Sabit Pazar'da Mis Gibi Organik'ten ve carsamba gunu Ozgurluk Parki'na kurulan organik pazardan yapiyoruz. Zaman icinde tezgahlari ve markalari tanimaya basladik ve tercihlerimizi bunlara gore yapiyoruz. Hele ki Nadire Hanim, oglumuz icin elleri ile secer ve ne almamiz gerektigine dair bizi yonlendirir. 

En cok genetigi ile oynanan besin maddelerinde, kok bitkilerde (patates- havuc vb.), kuruyemis ve meyvelerde, pekmez ve sut urunlerinde ozellikle organik aliyoruz. Aldigimiz urunlerin raf omurleri cok kisa; yillarca (yaklasik 4 senedir.) kiler dolabinda duran cin misir aynen dururken birkac ay once aldigim misir cam kanavozda bir elime aldim ki kelebeklenmis. Bu bile benim su an dogru tercih yaptigimin gostergesi. Keza irmik, bulgur vs. ayni sekilde bozuluyor. Artik bu tip urunleri buzdolabinda sakliyorum ve tuketecemiz kadar aliyoruz. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder